Miraç kandilinin önemi ve değeri
Mescid-i Aksa'nın bulunduğu Kudüs ve etrafı: Mübarek, mukaddes topraklardır
Yüce dinimiz İslam, insan hayatının devamı, insanlar arasında barış, diyalog, karşılıklı yardımlaşma, insani değerler ve hakların korunması hususunda önemli prensipler getirmiş, cana kıymayı, insanları ölüme terk etmeyi, insanlık onurunu zedeleyen, huzur ve güvenliğini tehdit eden her türlü zulüm ve baskıyı, terör ve şiddeti, kötülük ve ifsadı ALLAH'a karşı işlenmiş bir suç olarak tanımlamıştır.
Uluslararası barış ve huzurun sağlanması, karşılıklı iyi niyet ve anlayışların geliştirilmesi adına çeşitli kuruluşlarca yapılan çalışmaların sonuçlarının ortaya çıkmaya başladığı bir dönemde, insani değerleri altüst eden, çocukları kimsesiz bırakan, aileleri derinden sarsan, insanların en temel ihtiyaçlarını bile karşılamaktan mahrum bırakan olaylar, insani ve vicdani değerlere sürülen birer lekedir. Bir şafak vakti uluslararası kara sularında insani yardımı amaçlamış çeşitli milletlere mensup insanlara karşı girişilen saldırı hepimizin vicdanlarında onulmaz yaralar açmıştır. Müslümanlar seher vakitlerinde üzerlerine ALLAH'ın rahmetini ve melekleri hissederler. Mazlum insanlara yardım etmek ve tercihini her zaman zulme uğrayanlardan yana koymak sadece İslam'ın yüce peygamberinin bize bıraktığı bir miras değildir. Bütün nübüvvet tarihi tercihini mazlumlardan yana koyan peygamberlerle doludur. Hz. İbrahim (A.S.)ın sülbünü taşıyan ve Tevhid ve Nübüvvete tanıklık eden peygamberler sonuçta zalimlere karşı mazlumların feryadına kulak vermişlerdir.
Amaçları sadece mağdur, mazlum ve yokluk içinde kıvranan çocuk, kadın, yaşlı ve çaresiz insanlara yardım etmek olan insanlara karşı girişilen bu akıl almaz müdahale hiçbir aklı başında olan insanın onaylayabileceği bir eylem değildir.
Dinleri baskıyla, zulümle ve zorbalıkla ilişkilendirmek hiç kimsenin haddine değildir. Hiçbir din müntesiplerine zalimlerden yana olmalarını istemez. Dinlerin mesajı insanları zulmün karanlığından kurtarmak ve ilahi hakikati yeryüzünde muteber kılmaktır. Bu bağlamda Akdenizin ortasında bütün dünyanın gözü önünde yaşananlar halkımızın dini ve vicdani dünyasını da derinden sarsmıştır. Bu müessif hadise sonucu Uluslar arası Kara Sularında sadece insani yardıma koşan insanlar hayatını kaybetmemiş, buna sebebiyet verenler hukuken, ahlaken ve vicdanen meşruiyetlerini yitirmiştir. Bütün dinlerin, ahlak sistemlerinin ve İnsanlığın müşterek mirası akdenizin kara sularında boğulmak istenmiştir.
2006 yılından beri Gazze'de devam eden ve insanlık ailesini derinden etkileyen trajik durum çok üzücü ve vahim bir hadisedir. İnsani yardımlardan mahrum edilerek açlık, sefalet, ölüm ve çaresizliğe terk edilerek, insanlık dışı muameleyle karşı karşıya bırakılan bu insanlara gösterilen tutumu hiçbir gerekçe haklı gösteremez. Aynı dünyayı paylaşan milletler, birbirine karşı merhamet ve hakkaniyet ölçüleri ile hareket etmek zorundadırlar. İnsanlık ailesinin ortak ideali dünyanın neresinde bir gözyaşı, temel ihtiyaçlardan yoksun bırakılan bir toplum varsa birlikte hemen harekete geçerek acıların, gözyaşlarının ve çaresizliğin giderilmesi için ortak işbirliğine gitmektir.
Ey insanlar! Hitabıyla bütün insanları bir aile olarak niteleyen İslam, ihtiyaç anında inanç, bölge, kimlik, ırk ve renk gözetmeksizin herkesi mazlum ve mağdurun yayında olmaya çağırmaktadır. İnsan hayatının kutsallığını önemseyen, çaresizlik içinde bekleyenlere insanlık görevini yapmak için harekete geçen ve tamamen insani amaçları gözeten farklı dil, din ve milletlere mensup gönüllülerden oluşan yardım konvoyunun, bütün dini, ahlaki ve insani erdemler yok sayılarak şiddet yoluyla engellenmesi, her dinden sağduyulu bütün insanların nefretini celbedecek elim bir olaydır.
Bütün bu süreçte hayatını kaybedenler, Şehit ve yaralılarımız için üzüntülüyüz. Milletimizin ve insanlığın başı sağ olsun.
Dünya kamuoyu önünde cereyan eden bu müessif olaylarla ilgili duyarlık gösteren devlet adamlarının, uluslararası kuruluşların yetkililerinin, dini liderlerin, sivil toplum kuruluşlarının insanlık adına aldıkları tavır takdire şayandır.
İnsani yardım amaçlı olduğunu dünya kamuoyuna duyuran ve temel ihtiyaç malzemeleri ile yardım gönüllülerini taşıyan insani yardım girişimine yönelik şiddete tepki gösterme adına karşı şiddete ve yanlışlara başvurulmamasını diliyor, tepkilerin makul ve meşru sınırlar içerisinde kalması, gerilim ve ayrışmayı hedefleyen mihraklara fırsat verilmemesinin büyük önem taşıdığını vurgulamak istiyorum.
Bir kez daha şehitlerimize rahmet, yakınlarına sabır ve yaralılara da acil şifalar diliyorum.
Mehmet Talü
araştırmacı yazar
Paylaş